28 Haziran 2015 Pazar

Kitap Yorumu: Kağıttan Kentler




Orjinal Adı: Paper Towns
Türkçe Adı: Kağıttan Kentler
Yazar: John Green
Çevirmen: Banu Talu
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 313


__________________________________________________________

Arka Kapak

Kendini ararken kaybolmanın ve yeni bir başlangıçla hayat ile aşkı keşfetmenin hikâyesi...

Quentin Jacobsen tüm hayatını, maceraperestliğin kitabını yazmış Margo Roth Spiegelman'ı uzaktan severek geçirmiştir. Bu yüzden Margo tıpkı bir ninja gibi giyinmiş halde penceresine tırmanıp zekice planladığı intikam savaşına onu davet edince Quentin, Margo'nun peşine düşer.

Genç kızla sabaha kadar ortalığı karıştırdıktan sonra okula giden Quentin, her zaman bilinmezlerle dolu olan Margo'nun artık tam bir gizeme dönüştüğünü keşfedecektir. Fakat kısa süre sonra ipuçları olduğunu ve bunların kendisi için bırakıldığını fark eder. Birbirinden bağımsızmış gibi görünen ipuçlarının peşinde inatla ilerlemesine rağmen Quentin, Margo'ya ne kadar yaklaşırsa, tanıdığını sandığı kızdan o kadar uzaklaştığını görecektir...
__________________________________________________________



Yine uzun bir sürenin ardından aylardır yorum yazılmasını bekleyen mükemmel bir John Green kitabıyla karşınızdayım. Bu adam işini biliyor gerçekten. Şimdiye kadar okuduğum kitaplarından -ki bunlar Aynı Yıldızın Altında ve Kağıttan Kentler- en beğendiğim kitap buydu. Birincisi bu kitapta mizahi ögeler daha ağır basıyordu, ikincisi daha fazla değişik olay vardı. Üçüncüsü de ara ara gerçekten kafanızı kullanmanız gerekiyordu, bu sebepten dolayı bazı sayfaları iki kere okudum.

Q bence güzel bir karakterdi. Onun ağzından yani bir erkeğin ağzından anlatılması da bence buradaki en önemli ayrıntılardan biriydi. Ve anlatım öyle doğaldı ki sanki Q karşınızda oturuyordu ve onunla beraber Margo'yla ilgili akıl yürütüyordunuz.

Margo demişken, sevip sevmemek konusunda arafta kaldığım bir karakterdi. Bazı davranışları bana abartı geldi, ama düşünceleri gerçekten çok etkileyiciydi. Ve okumaktan gerçekten zevk aldım. Sanırım diyebileceğim şu ki, eğer kitap Quentin'in gözünden değil de Margo'nun gözünden yazılsaydı bu kadar zevk almazdım. Çünkü o zaman Q ile birlikte bir anlayış çabasına giremez, onunla beraber kafa patlatamazdım.

Ayrıca Quentin'in Margo'ya hissettikleri de çok farklıydı, çok büyüktü. Bir an dedim, "Sen insan mısın acaba?" Aslında tam olarak aşk diyemem buna, daha çok hayranlıktı. Mesela ben olsam Quentin gibi Margo'yu bazı şeylere tercih etmezdim. -Spoiler vermemeye çalışan yazar- İnsana gerçekten de vay canına dedirtiyordu.


Quentin'le ortak noktalarımız da yok değildi aslında. Bazı huyları bana benziyordu, belki de o yüzden bu kadar yakın geldi bana.

Komik bir kitap olmasının ardında derin mesajlar veren bir yönü de vardı Kağıttan Kentler'in. Çok farklı bir kurguydu. Düşüncelerin hayatla, mizah ve kurguyla buluşması o kadar mükemmeldi ki, ben gerçekten çok beğendim. Bazı yerlerde "Gerçekten bu espriyi yaptınız mı? Nereye kusabilirim acaba?" diye düşündürttü de açıkçası. Yine de çok güldüm, hatta çok çok güldüm, etrafımdakilere anlatıp onları da güldürmek istedim ama anlatınca komik olmuyor biliyorsunuz. 

Altı çizilecek çok fazla söz, not alınacak çok fazla yer vardı aslında, ama kitaplarımın altlarını çizmiyorum. Buradan çıkarmanız gereken sonuç kitabı mutlaka seveceğiniz. Tabii daha okumadıysanız.




♥ Kağıttan Kentler'den Alıntılar ♥
-----------------------------------------------------------------


♥ "Bu bana hep çok saçma geldi, insanların güzel olduğu için birinin etrafında olmak istemeleri yani. Kahvaltılık gevreğini tadı yerine rengine dayanarak seçmen gibi."
--- Margo, sayfa 44 ---


♥ "Yakından her şey daha çirkin." dedi.
"Sen değilsin." dedim, doğru düzgün düşünemeden.
--- Margo ve Quentin, sayfa 65 ---


"Kağıttan evlerinde yaşayan bütün şu insanlar, kendilerini ısıtmak için geleceği yakıyorlar."
--- Margo, sayfa 65 ---


♥ "Sonsuza dek şimdilerden oluşur."
--- Margo, sayfa 304 ---

-----------------------------------------------------------------




(5 puan, gerçekten bayıldım)


2 yorum:

  1. Selam ;) Görüşmeyeli epey oldu. Ben üç aydır yorum yazmamıştım. Sen maşallah yazmışsın. Tebrikler *alkışalkışalkış* Kağıtlar Kentler'i almayı çok istiyorum ama malum kendileri ciltli bir Pegasus olup cüzdanıma kazık atmak niyetindeler. Filmine de okumazsam gitmem büyük ihtimalle ama belli olmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet baya oldu. Teşekkürler teşekkürler ^-^ Genelde pek yazmam aslında, ben de şaşırttım kendimi. Kağıttan Kentler'i üçlü set şeklinde almıştım ben, öyle olunca indirimliydi. Yoksa gerçekten de pahalı. Yine de okuyup da izlemeni tavsiye ederim ben, bu sefer filmi kitapla uyumlu olacak gibi hissediyorum Yani. Umarım.

      Sil